Beyoğlu Azgın Şık Avcısı Escort Ece

Beyoğlu, İstanbul'un çılgın ruhu, gündüzleri kalabalıkla kaynar, İstiklal'de gözyaşı çeker, Tünel'de kahve içilir, sokak satıcıları bağırır, Galata Kulesi tepeden bakar. Gündüz her yer hareket ediyor, hayat dolu; tramvaylar geçer, müzik çalar, simit kokusunun yanması yakar. Ama gece olduğunda Beyoğlu kudurur, barlar açılır, neonlar göz siker, müzik kulakları dağıtır, ara sokaklar zevkin av sahasına döner. Gündüz masum gezenler, gece azgın avcılar olur; Beyoğlu, sikişin ve tutkunun merkezi haline gelir. İşte bu kaosun içinde Ece var, Beyoğlu'nun azgın sik avcısı eskort, sikine tapar, amıyla götüyle yutar, seni ya boşaltır ya da amına esir olur.

Ece, yirmili yaşlarının ortasında, sarışın, uzun süre sikini kazık yapar, göğüsleri dar tişörtlerden fırlayıp gözüne çarpar, teni bembeyaz, tırnaklarını sikini emmek ister gibi parlar. Beyoğlu'nun gecelerinde bir afet, azgınlığıyla namı yürümüş, enerjisi sonsuz, sikine duygularıyla seni ya çığlıkır ya da bağırtır. Öğrencilerle tanışmak, Taksim'in göbeğinde bir barın kapısında başlar. Gece ikiyi vurmuş, müzik bangır bangır, insanların içkiyle kendinden geçmiş, hava ter, sigara ve seks kokusuyla ağır. Ece kapıda durur, mini eteği götünü zor tutar, göğüsleri tişörtlerinden taşar, gözleri pembe, gözleri sikini avlamak için yanar.

“Beyoğlu benim sik avım” der, sesi gürültüyü siker, barı titreştirir. “Sikini çıkar, yutarım seni.” Kalabalıkta sana doğru süzülür, kalçaları sallanır, her adımı sikini daha da coşturur. Elini boynuna atar, sıcak nefesi kulağına çarpar, “Gündüz turist, gece amım seni avlar” diye fısıldar. Eteği sıyırır, bara saklanır, böceklerini açar, amı gözüne gözüne girer, götü sikini yalvarır gibi çağırır. Hava alkolle, terle, kokusuyla çıldırır. Sikim taş gibi, yerleri sikimi sıkar, “Sik beni amına koyayım,” der, ağzına alır, yalar, emer. Barın kaosu onun inlemeleriyle dağılır, dişlerinin sikimin ucunda dans eder, “Boşalacaksın piç” diye ulur. Dili sikimi yalar, eli taşaklarımda gezer, gözler “Bu daha başlangıç” der gibi parlar. Kalabalık içki içip dans ederken, Ece sikimi ağzıyla siker, emerken kalçalarını sallar, azgınlığıyla barı ateşe verir.

Gece kudurur, Ece seni Asmalımescit'in dar sokağına çeker. Neonlar göz siker, müzik beynii patlatır, sokaklar insanla kaynar, herkesin zevkinin peşinde koşar. Ece kalçalarını savurup “Beyoğlu'nda amım sik avına çıkar,” der, eteği yere fırlatır. Çıplak ışıkta parlar, götü sikini yutmak ister gibi bakar, amı ince ve aç. “Kaçiş yok, sikim benim” diye bağırır, bir kaydedilenleri saklar, götünü temizler, sikini emmeye hazır. Kalabalık gürültü yaparken, Ece sikimi eline alır, “Beyoğlu'nda am benim av alanım,” der, gözleri seni sikmek ister gibi yanar. Ami sikimi sıkar, götü yalar, hareketi boşaltır. Sikim amına girer, Ece inler, “Sik beni, duruyorum amk” diye bağırır atar. Sokak onun amıyla sikiş meydanına döner, neonlar terli teninde yansır, Ece sikimi siker, emerken götünü sallar, “Bu sokak benim” der, her hareketiyle azır.

Sokaktan sonra Ece seni Galata'nın yolundaki bir yolu sürüklüyor. Kapı kapanıyor, dünya büyüyor, ama Ece yanar. “Beyoğlu azgın eskort burada patlar,” der, yatağa ekleniyor, parçaları açık, amı ince, götü titrer, “Sikini amıma göm, boşal.” Teni ateş gibi, sikimi ayırma tutarları, amına sürter, “Turist sanma, sikini avlarım,” diye inler. Götü sikimi yutar, hareketi azalır, oda onun çığlıklarıyla sarsılır. Duramam, sikini bitiririm, der, sikimi sikarken yatagi inletir. Ami sikimi sarmalar, götü dans eder, Ece “Daha sert” diye ulur, elleri yırtar gibi sıkar. Sikim amında değişiyor, ona girip çıkışta Ece kudurur, “Boşal, sik beni” diye bağırır. Yatak titrer, duvarlar sallanır, Ece'nin azgınlığı odasını yakar. Sikimi ağzına alır, yalar, emerken “Gece bitmez” der, ülkelerindeki sikimin onun yerini siker.

Gece ilerledikçe, Ece seni Beyoğlu'nun yüksek bir terasına taşınabilir. Şehir aşağıda ışıklarla yanar, rüzgar serindir, ama Ece'nin içindeki alev alev. “Beyoğlu'nda sikiş burada coşar” der, terasta açar, bacaklarını açar, “Sikini burada boşaltır.” Ami parlar, götü sikimi çeker, parçaları sikimi yakalar, “Hadi amına koyayım” diye inler. Sikim amına girer, Ece çığlık atar, “Sik beni, sik beni” diye bağırır, teras onun inlemeleriyle dolar. Götünü çevirir, “Buraya da sok,” der, sikim götüne kayar, Ece ulur, “Boşal amk, dayanamam.” Onun hareketi sikimi sıkar, amı götü sikimi yutar, rüzgar onun saldırılarını şehre yayar. Teras sallanır, Ece “Daha hızlı” diye kudurur, sikim onun içindeyken patlar, Ece boşalır, ama yetmez, “Devam et,” der, azgınlığı sönmez.

Son durak Beyoğlu'nun karanlık bir sokağı, bir barın gizli odası. Ece “Burada sikini avlarım,” der, yere açılır, amını açar, götünü temizler. Sikimi ağzına alır, yalar, emerken “Yavaşlık yok,” diye alay eder. Sikim taş gibi, Ece amına sokar, “Sik beni, boşalt beni” diye bağırır atar. Hareketi azalır, sikim amında gelişir, götü sikimi sıkar, Ece “Boşal amk” diye ulur. Oda onun inlemeleriyle titrer, sikim patlar, Ece “Daha bitmedi” der, ağzına alır, emerken gözler parlar. Azgınlığı Beyoğlu'nu siker, sikim onun amıyla götüyle lime lime olur, Ece “Sikis benim avım,” der, son damlayı da yutar.

Beyoğlu'nda Ece'yle gece, sikişten öte bir av. Sikini yakalar, amıyla boşaltır, götüyle çıldırır. Sikinde güç varsa Ece seni bekler, ama dikkat: Bu azgın sik avcısı, seni amıyla mahvedip kendinden geçirir, boşalmaktan geberirsin amk.